Yolculuğa Dair – I

Hepimiz aslında bu hayatta bir yolculuk halindeyiz. Kendi yaşam yolculuğumuzu yapıyoruz. Ama bu yolculuk, bana göre, sanılanın aksine dışa doğru değil, içe doğru bir yolculuk. Hem de içimizdeki hazinelere derin ve bilge bir yolculuk. Her birimiz bunun belki farkındayız, belki değiliz. Ama bu, yolculuk gerçeğini değiştirmiyor.

Zaman zaman yolumuzu kaybediyoruz; kâh fırtınalar, kâh dolular, tipiler görüşümüzü kapatıyor, yolculuklarımız devam ediyor. Sanki yol, bizi biliyor ve bekliyor da, biz işin farkında değiliz çoğu zaman.

FARKINDALIK… Çok sihirli bir sözcük, çünkü yolculuğumuzun farkına vardıkça, içimize doğru olan seyahatimiz muhteşem bir maceraya dönüşüyor. Bir taraftan da yol haritası belirmeye, netleşmeye başlıyor. Belki de işin en enteresan, en mucizevi olan tarafı bu. Tüm bunlar bizi yolda tutup, yolun ve yolculuğun keyfini çıkarmaya davet ediyor.

Herkesin yol haritası, el kitabı kendi içinde. Çünkü her birey nasıl çok özel ve biricik ise, işte o hazinenin haritası da çok özel.

Bu özel yolculukta hayatın içindeki paylaşımlarımızla, birbirimize verdiklerimiz ve aldıklarımızla maddi anlamda bir varlık bolluğu yaşarken, manevi anlamda da zenginleşmeye başlıyoruz. Paylaştıkça, verdikçe, verecek ne kadar çok şeyimizin olduğunu gördükçe kalbimizin kapıları açılmaya başlıyor. Önceleri derinliklerimizden fısıltı halinde gelen bilgeliğimizin sesi, ona kulak verdikçe güçlenmeye başlayıp içsel hazinelerimize giden yolun sırlarını bize veriyor. Hayata dair hedeflerimiz, isteklerimiz, amaçlarımız bir bütünlük kazanıp bizi onlara doğru hareket etmeye, eyleme geçip birşeyler yapmaya itiyor.

Hepimizin hayatında bir anlam bulma, içimizdeki hazinelere ilerleme güdüsü yatıyor. Hayatta kalabilmek için beslenmemiz ne kadar önemliyse, yaşama amacımızı anlamak da ruhsal gelişimimiz için o kadar önemli. Ne muhteşemdir ki hepimiz bu potansiyele ve yetkinliklere sahibiz. İşin sırrı “bir küçük adım atarak” hemen şimdi başlamakta. Bunu, yaşadığımız yani nefes alıp verdiğimiz her AN’IN FARKINA VARARAK yapabiliriz.

Hadi öyleyse, kapatın gözlerinizi ve derin derin nefesler alıp verin. Önce nefes alıp verişinize, sonra nabzınızın atışına, dışarda öten kuşun sesine, çalan müziğin ritmine odaklanın. En değerli hazineniz olan YAŞADIĞINIZ ŞU ANI FARKEDİN. YAPABİLİRSİNİZ, çünkü siz bu beceriye sahipsiniz.

Hâlâ başlamadınız mı? Ne bekliyorsunuz, HEMEN ŞİMDİ GÖZLERİNİZİ KAPATIP BİR DERİN NEFES ALIN ve AN’I FARKEDİN. İşte böylece kendiniz için bir şey yaptınız, içinizdeki hazinelere doğru bir adım attınız, tebrikler 🙂

Yolumuz hep açık ve iyiliklerle dolu olsun,

Sevgiyle,

Yorumunuzu Paylaşın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir